Oyun tarihine baktığımızda, bazı serilerin yalnızca bir oyun olarak kalmadığını, adeta bir kültür haline geldiğini görürüz. Bu seriler, platformları aşarak global oyuncu kitlesine ulaşmış, yeni jenerasyonlara deneme bonusu veren siteler ilham kaynağı olmuştur. Özellikle PlayStation’un bünyesinde çıkan bu seriler, hem satış rekorları kırmış hem de oyuncuların hayatlarında önemli bir yer edinmiştir.
Uncharted serisi, sinematik anlatım tarzıyla üçüncü şahıs aksiyon-macera türünü yeniden tanımlamıştır. God of War serisi, mitolojiyi modern bir hikâyeye dönüştürürken, karakter derinliği ve aksiyon mekanikleriyle kendini sürekli yenilemiştir. The Last of Us, hikâye anlatımında ulaşılan üst seviye ile oyun dünyasında çıtayı adeta yukarı taşımıştır. Bu oyunlar, eleştirmenler ve oyuncular tarafından “tüm zamanların en iyileri” arasında gösterilmektedir.
Bu serilerin PSP’ye uyarlanmış özel versiyonları da dikkat çeker. God of War: Ghost of Sparta veya Assassin’s Creed: Bloodlines gibi oyunlar, serinin ruhunu koruyarak taşınabilir platforma uygun hâle getirilmiştir. Bu durum, markaların sadece konsollara bağlı kalmadan farklı cihazlarda da etkileyici bir deneyim sunabildiğini kanıtlar.
Serilerin başarısının ardında yalnızca teknik üstünlük değil, aynı zamanda dünyayı doğru inşa etme ve karakterlerle bağ kurma becerisi yatar. Bir oyunu “en iyi” yapan unsur yalnızca nasıl göründüğü değil, oyuncuya nasıl hissettirdiğidir. İşte bu yüzden bu seriler, yıllar geçse de hafızalardan silinmez.